Türk
solunda direniş ve ayakta kalma
çürümüşlüğü iyi düşünce ve fikir
yaratamadıklarından dolayı
hastalık devam ediyor. Bu
gidişle Türk solu kendi belini
dimdik tutup düzeltemez. Kendini
düzeltmek için yeniden arayış
içinde tartışma diyalogunu
hızlandırmalıdırlar. Bir bildiri,
bir dergi, bir bülten ve fakslı
veya E-Mail eylemlerle sol
sosyalisti, komünisti olmak ve
devrimci ksilmek kırık destiyle
su getirmeye benzer.
KÜRTLER'in konumu çok
hassastır. Türk Jön'lerine
karşı ne dediğimiz hazır. Sonra
bunların arkasında Ergenekonlar,
MİT, JİTEM, GİZLİ İSTİHBARAT-lar
ve karanlıkta görülmeyen Derin
devletin bir çok örgütleri,
medyası olduğu gibi Kürdlere
karşı tek Cephe içindeler.
Biz
Kürdler artık eskisi gibi
değiliz. Daha çok genel
konumlara yaklaşmalıyız. Duruma
göre Kürdistan Ulusal
mücadelesine siyasi sermaye
katmalıyız.
Sonra Türk
milliyetçiliği hortlanıyorsa,
Kürdlere karşı eylemler devam
ediyorsa, Kürdlerin kendi kader
tayin haklarına karşı askeri,
Polis, Jandarma, basın ve yayın
ve de bütün halkı örgütleyip
Türk vatanı elden gidiyor şiarı
için caddelere taşıyıp sırf
Kürdlere karşı tahrik, eylemler,
teşvik ve şiddet uygulamalar
gibi devlet eliyle eylemler
yaptırılıyorsa, Türk solu bu tür
eylemlerin önünü kesmelidir ve
kendi görevini insani, inandığı
dava, insani görevini yerine
getirmesini bilmelidir. Kürdler
değil, Kürdler kendi çarelerin
aramak için, kendilerini korumak
için, ve bir çok saldırılardan
kendini arındırmak için, Kürd
halkının varlığını ve siyasi
arenada kabul etmek için ateş
çemberin içinde mücadeleyi
korkmadan ve cesur bir şekilde
devam etmek zorunluluğu var.
Örneğin;
Gürcistan sorunu çıktı ve bütün
dünya ülkeleri ve Avrupa
ülkeleri gözünü oraya dikti.
Türk solu da lokomotifleşen
yazılı eylemleriyle hiç ara
vermeden Gürcistan’ın haklı olan
genel konumuna ve saldırılarına
karşı sürekli kınama eylemleri
sürdürüyor. Evet biz Kürdler bu
tür saldırı ve haksız savaşlara
karşı daha çok duyarlıyız. Çünkü,
Biz Kürdler sömürüldüğümüz gibi,
Asimilasyona uğramışız,
topraklar ilhak edilmiş, bu
yetmemiş gibi Kürd insan beyni
de zorlan teşvik edilerek
Türkleştirilmiş ve devletin
irmesinde yerleştirerek
kurumlaştırılmış ve Kürdlerin
haklı davalarına karşı bu
Kürdleri kullanmış ve kullanıyor.
Kürdlerin yüreği olduğu gibi
yaralı ve bereli.
Kürdleri,
Kürdlere karşı kışkırtmak,
Kürdlerin eliyle Kürdleri vurmak,
korkutmak, öldürmek, kolunu
kırmak, Kürdlere bok yedirmek,
Faili meçhul yollarla insanları
kaybetmek, bütün askeri ordu
donatımı seferber ederek
Kürdlerin üzerine yürümek,
saldırmak ve arkasında her gün
bu kadar teröristleri öldürdük,
cezalandırdık şiarlarıyla
birlikte katilleri kahraman ilan
etmek, Esir alınan PKK-
Gerilla’ları helikopterlerde
havadan aşağı atmak, Kürdlerin
cesedini param parça etmek ve
ayağını, kulağını, kolunu ve de
başını kopartmak gibi insanlık
dışı muamelelerde bulunmak
dünyanın hiçbir yerinde
görülmemiştir. T.C devletin
uyguladığı bu hayvani ve vahşi
katiler, yetmemiş gibi bir de
hatıra resimler çekerek poz
verdikleri görülmüştür.
Kürdleri,
Türk devleti her kurumunda
besleyip Kürdlere karşı
örgütlendirdi ve devam ediyor.
Kürdleri aç ve susuz bırakılarak
mecburi onursuzlaştırılmış.
Çimdi bu onursuzlaştırılan
Kürdlerin bir kısmı kendi ulusal
bilincinin varlığını hissettiler.
Yavaş yavaş kendi saflarına
geçiş yapıyorlar. İstekli veya
baskı araçlarla baskı yapılarak,
mecburi itirafçı ve
ajanlaştırılmış Kürdlerimiz,
Türk düşman safından kaçarak
yaşamış olduğu belgelerle devlet
Kürdleri nasıl kullanıyor ve
nasıl ajanlaştırdıklarına dair
basın ve yayınlarda
açıklamalarda bulunuyorlar. Türk
devlet ajanlığından kurtulanlar
yaşadıklarını ve kendi çirkin
görevlerini bir bir yazıyorlar.
Çalışmaları biten ve artık
işlevsiz kalan Kürd ajanlarını
dışarıya kaçamadan mükafatları
ise ölümle sonuçlandırılıyor.
Türk
devleti Kürtleri kullandıkları
gibi, Türk solu da Kürdleri
bütün Cephe’lerde kullandırdı ve
devlet tarafından öldürüldü.
Kürdlerin Bağımsızlık
örgütlemeleri ve bağımsızlık
Ulusal mücadelesi sadece Ağız
propagandası ve kağıt sloganı
olarak kaldı. Pratikte hiçbir
Türk sol örgütsel eylemler,
Kürdlerin arkasında dimdik
ayakta kaldığını görmedim ve
görmedik. Aksine Kürdler sürekli
Türk ve diğer azınlık
milliyetlerini savunmuştur ve
onlar için her türlü cezalara da
çarptırılmıştır. Sol örgütlenme
konusu Türk devletin Misak-i
Milli sınırları dahilinde
gerçekçi her hangi bir örgütleme
yapılmamış ve olmamıştır. Sağlam
sol örgütü olmuş olsaydı, solun
temeli bozulmazdı ve ayakta
dimdik kalırdı. Sol tamamen
çoluk çocukların ellerine teslim
edilmiş. Aralarında bilinçli
şefler varsa da kendi
kariyerlerini korumak için
ayakta kalmaya mücadele
etmişlerdir ve sonunda, kağıt
gibi suya düşüp yıkılmaya mahkum
edilmiştiler. Bu çürüklük
Kemalizm duvarına çarptıklarının
farkına varmadıkları gibi, çok
defalarda da Kemalizm
savunuculuğundan da geri
kalmamışlardır.
Türkiye
Kominist Partisi (TKP) 1981-83
tarihlerin arasında, ‘’Ben’’ TKP
ile Karlsruhe Üniversitesinde
bir salonda Kürdlerin sorunu
üzerinde seminer verdik. TKP
inatla Kemalizm ideolojisini
desteklerken, biz Kürdler
Türkiye’de Kemalizm kültürü ve
Cumhuriyeti yıkılmalıdır
demiştik. Ankara Ortadoğu Teknik
Üniversitesinde Asistan Ömer H
arkadaş ise , Türkiye’de tek bir
halk vardır. Halklar kelimesini
kaldırıyordu, yerine tek bir
halk vardır savunmasını yaparken,
Biz Küred gurubu Türkiye’de ne
kadar azınlıklar vardıysa
hepsinin isimlerini sayarak
belgelerle savunma yapıyorduk.
Haydar Kutlu’unun başını çektiği
TKP en sonunda Türkiye’ye teslim
oldu ve yenildiğini bütün dünya
kamuoyuna duyurdu.
Bugün de
Türk solu aynı tantanayı
Kürdlerin başında çorap örmeye
çalışmaktadırlar. Nitekim, DTP
ve kendine Kürdüm ve Kürd
örgütüyüm diyenler (HADEP ve
KADEK) dahil Türk devleti
Anayasasının eşiğinin temelinde
birer Türk siyasi partileridir.
Partileridir ki, Kürd halkın
haklı taleplerine doğrudan
doğruya Kürdistan inisiyatifi
iradesi altında Kürdleri
kucaklayamıyorlardır. Sayın
Osman Baydemir Kürdlerin ve
Türklerin birbirlerinden
uzaklaştığından ve kopmasından
korkuyor. Görüyorsunuz Kürdlerin
talihsizliği. Böyle İnsanlarımız
Kürd ve Kürdistan topraklarını
ve insanlarını kucaklaması
gerekirken kendilerini zorlan
ırkçı, imhacı ve ilhakçı
devletin kucağına 25 milyon
kelleyi tekrar Türk devletine
köle yapmaya çalışmaktadır.
Son
dönemimiz Kürdler adına siyaset
yapanlar, Türk solundan daha
fazla sol ahkamlığına
kaptırılmış ve bir numaralı
olarak Türk solundan daha fazla
muhafazakar kesilmişlerdir.
Türk
solunda direniş ve ayakta kalma
çürümüşlüğü iyi düşünce ve fikir
yaratamadıklarından dolayı
hastalık devam ediyor. Bu
gidişle Türk solu kendi belini
dimdik tutup düzeltemez. Kendini
düzeltmek için yeniden arayış
içinde tartışma diyalogunu
hızlandırmalıdırlar. Bir bildiri,
bir dergi, bir bülten ve fakslı
veya E-Mail eylemlerle sol
sosyalisti, komünisti olmak ve
devrimci ksilmek kırık destiyle
su getirmeye benzer.
Geçek
devrimci mücadelecile, Halkının
içine girerek, onlarla konuşarak,
seviye farkının kültürüne göre
örgütlenmek devrimi hızlandırır
diye düşünüyorum. İnsanından,
Kültüründen uzak kalma ve
yabancı fikirlerle,
ideolojilerle devrim yapılması
pek güçtür.
Yukarıdaki
bütün görüşlerimi Kürdlere de
hatırlattırıyorum. Kulağınıza
küpe olsun. Kürdler kendi
bağımsızlık örgütlemelerini ve
CEPHE yaratmalarını kendi
Kürdistani örgütlemelerin
etrafında gerçekleştirmelerinin
dışında başka alternatif yoktur.
Türk sol Cephe’si de kendi
olanakları arasında yaratmalılar.
Sevgi ve
Saygılarımla Kutbettin ÖZER
KutbettinO@t-online.de